Diliyorum ki bu altmış gün gerçekten liyakati sağlayacak bir düzenleme ile uğraşmak ile geçer (ya da belki de haftaya çok güzel gelişmeler olur, bilemiyorum). Biraz bu konuyu konuşalım istiyorum: Bir şey değişecek ise ne değişebilir? Norm kadro uygulaması yalnızca alınan personel sayısını azaltmaya yahut ihtiyaca göre oranlamaya yönelikse bu komik olacaktır zira altmış günün ardından "liyakat" diyerek beklediğimiz süre tam beş ay olmuş olacak (beş ayda bu mu yapılabildi yani, denilebilir). Bu kadar bekleyişin liyakat noktasındaki tezahürü aman efendim ALES'in etkisini arttırmak ve benzeri bir değişiklik içinse de insanlar ile dalga geçileceğini düşüneceğim artık. Benim hayalim, hakikaten "bilimsel yeterlilik" aranıyor ise ALES'in yerine geçecek bir "alan sınavı" (sosyal bilimler, mühendislik, fen bilimleri, eğitim bilimleri vb.) hazırlanması; bunu dün gece de bu foruma yazmıştım fakat o anda bir tartışma içerisinde kaynadı gitti. YÖKDİL sıklıkla eleştiriliyor ki kimi zaman acımasızca olsa da eleştiriler haksız değil fakat ALES'e nazaran ölçmeye çalıştığı şey hususunda çok daha iyi olduğunu düşünüyorum (bir çoktan seçmeli sınav ne kadar yabancı dil ölçebilirse o kadar ölçüyor). En nihayetinde bir YABANCI DİL sınavı. Daha niteliklisi olabilir miydi, elbette ama o sınav YDS de değildir açıkçası. Bence birbirlerinden farksızlar. Peki ALES neyi ölçmektedir? ALES'ten 95 alan bir kişiye "bilimsel açıdan yeterlidir" demek üniversite sınavı ile insanları değerlendirmekten farksız geliyor bana. Elbette üniversiteler kendi mülakatlarını yahut bilim sınavlarını yapacaklar, bence haklılar da. Niçin ALES'e güvensinler ki, ALES ne söylemektedir?
Konudan saptığımı lütfen düşünmeyin, tüm bunları anlamaya çalışıyorum. Cumhurbaşkanı bir kararname çıkarıyor, YÖK onun işlerliğini zedeleyecek bir "cevap" veriyor... Beklemenin fenalığı bir kenara, ne için beklediğimizi dahi bilemiyoruz. Ülkemizin içerisinde bulunduğu ekonomik krizin (yahut ülkemizin içerisinde bulunabileceği herhangi bir krizin) içerisinde bize düşen elimizden en iyi gelen işi yapmaktır. Eğer onlarca şey dururken akademik personel alımlarında ciddi bir kemer sıkma yaşanırsa bu trajikomik olacaktır bana göre. Kemer sıkmaya evvela lüksten başlanır, eğitim bir lüks müdür? Ben devletimizin bu noktada aklıselim bir adım atacağına inanıyorum.