Özellikle son cümlenize katılıyorum Oğulhan hocam.
Formun 810 mesajını da okudum.
Arkadaşlar ENDİŞE ETMEYELİM.
Sanırım bir çoğumuz YÖK'ün 14.09.2018 Tarihli, "ÇOK İVEDİ" kırmızı kaşeli, "Tüm Devlet Üniversitesi Rektörlüklerine" Dağıtımlı, 82444403-208.01.02-E.700?? sayılı Personel Daire Başkanlığı yazısını okumadan yorum yapmışız.
1- Yazıda "Konunun açıklığa kavuşturulması gereken hususlar içermesi dolayısıyla MUHTEMEL YARGI SÜREÇLERİYLE MUHATAP OLUNMAMASI İÇİN Kurulumuzca ikinci bir yazı gönderilinceye kadar, ..... (önceki mesajlarda değinilen yargı kararı, diş-tıp atamaları, göreve geri iade vesaire gibi önemli ve zaruri olanlar hariç) herhangi bir atama işlemi tesis edilmemesi hususunda gereğini önemle rica ederim." denilmekte.
Buradan ben yukarıdaki mesajlarda olduğu gibi olumsuz bir şey algılayamadım, bilakis üni rektörlüklerini uyarır nitelikte "az daha dişinizi sıkın çok kısa bir zaman içinde biz tüm detaylarını belirledikten sonra sizlerle (rektörlüklerle) paylaşacağız" şeklinde algıladım. Eğer böyleyse önümüzdeki hafta içi Çarşamba-Cuma arasında bir atama yönetmeliği yada 60 gün için geçerli bir bilgilendirme rektörlüklere gönderilecek diye umuyorum.
2- Devlet kurumlarında personel/iş bakımından en düşük değer üniversitelerdedir diye düşünüyorum. Devlet kemer sıkma politikasını önce diğer kurumlara uygular. Bu açıdan üniversitelerde öğretim elemanı atamaları için sıkıntılı dönemler belki 2020 senesinden itibaren görülür. Hatta üretim-ihracat-teknolojik ürünler gibi bazı hedefler tutturulursa akademisyenler, üniversitelerden ziyade şartlar daha iyi olacağı için özel sektöre yönelir.
3- Normal bir iş hayatına atılanlara göre bu kadar yıl sabretmiş akademisyen adayları olarak bir iki hafta daha sabretmelyiz.
4- ALES geçerliliği konusunda net bir yorum yapamam. Önceki yıl Kasım'da ALES'ten 90 alan birisinden geçen yıl Nisan'da (2019 Nisan'a kadar geçerli) en kötü 85 alması beklenir. Yani geçerliliğini yitirse de kişinin geçerli olan ALES'i pek farklı değildir.
5- Norm kadro olayı tam yerinde, isabet olmuş bir karardır bence de. Memur öğretmen arkadaşlar bilirler.. Bu konuda endişem "Ücretli Öğretmen" gibi "Ücretli Öğretim Elemanı" diye bir uydurma çıkarmazlar inşallah.
6- Hepimiz bu vatanın evladıyız, devletimizin elektriğini, suyunu, hocasını, binasını, bursunu kullanarak okuduk. Devlet bize yatırım yaptı, bizi çöpe atamaz. İmkanlar doğrultusunda bizden yararlanmak ister.
Biz devlet için varız, devlet bizim için vardır. Gerekiyorsa fedakarlık, elbette edeceğiz. Herkesin dediği gibi atamalar keşke liyakata göre yapılsa. Belki içimizden bir çoğu böyle düşünmesine rağmen atanmak için kırk kapı çalmıştır.
sabredelim.