Ø¯ÙØ¨Ø§ÚÙ (Dîbâçe)
Giriş
Farsça ( ÙØ§Ø±Ø³Ù - Farsî)
Farsça, Hint-Avrupa dilleri bünyesindedir. İran'da, Afganistan'da ve Tacikistan'da resmi dil statüsünde olan*; Özbekistan çevresinde konuşulmakta* olup hepimizin bildiği gibi İslam Kültür ve Medeniyeti'nin Arapça'dan sonra Türkçe'yle birlikte büyük bir dilidir.
Bir zamanlar saraylarımızda konuşulan, edebiyatın dilidir Farsça.
Mesnevi'nin dilidir; Mevlana onunla seslenir bize.
Tasavvufta birçok kavramda önümüze çıkar Farsça.
Hafız'ın gazellerini, Ömer Hayyam'ın dünyaca meşhur rubailerini dile dökerken kullandıkları harika bir fonetiğe sahip bir dil: Farsça.
Osmanlı Devletinde medreselerde okutulan Bostan ve Gülistan'daki hepimizin beğenerek okuduğu o ahlak dersi veren o güzelim hikayeler de Farsça kalıbında kağıda dizilmişlerdir Şeyh Sadi tarafından.
Ha unutmadan İmam Gazali de Kimya-yı Saadeti'ni bu dilde yazmıştır.
Kısaca bu dil, bizim dilimizdir. Öğrenmemek büyük bir eksikliktir. Hiç bir kitap yazılmayıp sadece Mesnevi gibi bir eserin yazılması bile bu dile rağbet etmeye yeter bence.
Bu başlık altında elimden geldikçe, müsait oldukça Farsça hakkında bilgi vereceğim. Şunu da ifade edeyim ki Farsça'yı konuşan, iyi bilen birisi olarak değil öğrenen ve bu serüvenini de sizinle paylaşan biri olarak bu konuyu açıyorum.
Bu girişten sonra yolculuğumda

bana katılacak olanlara: Ø®ÙØ´ Ø¢Ù
Ø¯ÙØ¯ 'hoş âmedîd' (Hoş geldiniz) diyorum.
* İran ve Afganistan'da Arap alfabesiyle ama Tacikistan'da Kiril alfabesiyle yazılmaktadır.
*tr.wikipedia.org (vikipedi) 'tan Farsça hakkında daha fazla genel bilgiye ulaşmak mümkündür.
Not: ÙØ§Ø±Ø³Ù Ø¨ÙØ§Ù
ÙØ²ÙÙ
'Farsî beyâmûzîm ' diye okunur ve 'Farsça öğrenelim' demektir.
« Son Düzenleme: Temmuz 21, 2008, 03:52:35 ÖS Gönderen: anemone » Logged
anemone
Üye
**
Karma: 16
Offline Offline
Mesaj Sayısı: 56
Ynt: ÙØ§Ø±Ø³Ù Ø¨ÙØ§Ù
ÙØ²ÙÙ
Farsça Öğrenelim/ درس اÙÙÙ Birinci Ders
« Yanıtla #1 : Temmuz 21, 2008, 03:08:51 ÖS »
--------------------------------------------------------------------------------
درس اÙÙÙ (Ders-i Evvel)
Birinci Ders
***Dil Bilgisi***
* Farsça, Arap alfabesi ile yazılmakta olup bu alfabeye ilaveten şu harflere sahiptir: Ú Ú Ù¾ Ú¯ yani g, p, ç ve j.
* Farsça'da toplam 32 harf vardır. Ø« Ø* ذ ص ض Ø· ظ ع غ harflerinin telaffuzu Arapça'da olduğu gibi mahreçli olmayıp bizdeki gibi sadedir. Örneğin Ø« س ص harflerinin hepsi aynı 's' harfine denk gelir. غ harfi yerine göre g veya ğ olarak telaffuz edilir. Ø® harfi ise aynen Arapça'da olduğu gibi okunur.
* Farsça'da Türkçe'deki ı, ö ve ü sesleri yoktur.
* Zamirlerde ve fiillerde cinsiyet ayrımı yoktur. Türkçe'deki gibi cümlenin akışından, siyâk ve sibâk'tan anlaşılır.
* Cümlenin öğelerinin dizilişi bizdeki gibi Özne+Nesne+Yüklem'dir. Özne fiilde gizli olup açıkça cümlenin başında zikredilmeyebilir. Örnek: ÙØªØ§Ø¨Ø±Ø§ بÙ
٠داد('Kitabrâ be-men dâd' yani (O,) Kitabı bana verdi.)
* Türkçe'de fiillerin sonuna eklenen -mak, -mek ekleri yerine Farsça'da da د٠, ت٠ekleri vardır. Ø®ÙØ±Ø¯Ù (hurden 'ye-mek') ve Ø±ÙØªÙ (raften 'git-mek') gibi.
***Kelime Hazinesi***
آب âb: su
با٠bâl: kanat. Merhum şair ve mütefekkir İkbal'in eserlerinden biri de 'Bâl-i Cibrîl ' (Cebrail'in Kanadı) 'dir.
Ù
ار mâr: yılan. Şahmâran efsanesi vardır; yani 'Yılanların lideri'.
Ø Ø¨Ø§Ø¯ bâd: yel.
Ø±ÙØ² rûz: gün
Ø ØªÙØ¹ tiğ: diken. Biz de elişi yaparken kullanılan alete tığ diyoruz.
Ø®ÙØ§Ø¨ hâb: uyku. Geceleyin hepimiz bu hapı yutarız
Ø Ø±Ø§Ù râh: yol
Ø Ø§Ø³Ø¨ esb: at
Ù
ÙØ® mıh: çivi. Anadolu'da bu kelimeyi büyük çivi anlamında kullanmaktayız.
داغ dâğ: sıcak. 'Dağlamak' fiilini kullanırız.
**********************************خدا Ø*Ø§ÙØ¸ (Hoda Hafız* )************************
* Günlük dilde kısaca 'Hodâfız' diye de söylenen bu ibare bizdeki 'Allah'a emanet ol/olun!'un karşılığı olup 'Tanrı koruyandır/korur.' gibi anlamlara gelir.
Not: Prof.Dr. Mehmet Kanar'ın Farsça Dilbilgisi ve Lambton'un Persian Grammar'ından faydalanılmıştır. Sonraki derslerde de aynı kaynaklardan yararlanılacaktır.
Logged
anemone
Üye
**
Karma: 16
Offline Offline
Mesaj Sayısı: 56
Ynt: ÙØ§Ø±Ø³Ù Ø¨ÙØ§Ù
ÙØ²ÙÙ
Farsça Öğrenelim
« Yanıtla #2 : Temmuz 31, 2008, 12:07:32 ÖS »
--------------------------------------------------------------------------------
درس دÙÙÙ
(Ders-i Dovvom)
İkinci Ders
***Dil Bilgisi***
* Kişi Zamirleri
Ben Ù
Ù (men)
Sen ت٠(to) *Bu zamir, çocuklar için, samimi/yakın arkadaşlar için veya hizmetkârlar için kullanılır.
Daha çok siz Ø´Ù
ا (şomâ) kullanılır. Türkçedeki kullanıma paralel olarak nezaket icabı yaşıt
veya bizden yaşlı kişilere karşı çoğul sigasında hitap edilir.
O ا٠(û), ÙÛ (vey) *Hayvanlar, cansız varlıklar, soyut (aklî) nesneler için ise Ø¢Ù (ân) kullanılır.
Biz Ù
ا (mâ)
Siz Ø´Ù
ا (şomâ)
Onlar Ø§ÙØ´Ø§Ù (îşân) *Aynı zamanda Modern Farsça'da yine onlar anlamında Ø¢ÙÙØ§ (ânhâ) veya Ø¢ÙØ§Ù (ânân) da kullanılmaktadır.*
* İşaret Zamirleri
Bu اÙÙ (în)
Şu Ø¢Ù (ân)
O Ø¢Ù (ân)
Bunlar اÙÙÙØ§ (înhâ)
Şunlar Ø¢ÙÙØ§ (ânhâ)
Onlar Ø¢ÙÙØ§ (ânhâ)
***Kelime Hazinesi***
Ú¯ÙØ§Ù (gunâh) günah
خاÙ
(hâm) ham, olgunlaşmamış
سÙÙ
(sîm) gümüş
زر (zer) altın
زرÙÙÙ (zerrîn) altın (sıfat), altından yapılmış
بÚÙÙ (beççe) çocuk
با٠(bâk) korku
را٠(râh) yol
Ø±ÙØ´Ù (rûşen) aydın
ÙÙ (yek) bir, tek
ÙÙØ³Ø§Ù (yeksân) eşit, benzer, bir olan ('yerle yeksân olmak' deyimini hatırlıyoruz demi. )
* İsimlerin çoğulunun nasıl oluşturulduğuna ileride gelecektir; inşaallah.
*************************خدا Ø*Ø§ÙØ¸ (Hoda Hafız)*******************************
« Son Düzenleme: Ağustos 14, 2008, 09:33:43 ÖÖ Gönderen: anemone » Logged
anemone
Üye
**
Karma: 16
Offline Offline
Mesaj Sayısı: 56
Ynt: ÙØ§Ø±Ø³Ù Ø¨ÙØ§Ù
ÙØ²ÙÙ
Farsça Öğrenelim
« Yanıtla #3 : Ağustos 14, 2008, 09:38:55 ÖÖ »
--------------------------------------------------------------------------------
درس سÙÙÙ
(Ders-i Sevvom)
Üçüncü Ders
***Dil Bilgisi***
* İsimlerde marife/nekre (Belirli olma/olmama) hali
* Arapça ve İngilizce'den farklı ama tıpkı Türkçe'de olduğu gibi Farsça'da belirlilik ifade etmek için bir ek/edat kullanılmayıp özne ya da nesne yalın olarak kullanılır. Belli bir kitaptan bahsediliyorsa ÙØªØ§Ø¨ denilir.
* Belli olmayan, herhangi bir şeyden bahsederken de kelimenin sonuna Ù (î) eklenir. Örneğin ÙØªØ§Ø¨Ù (kitâbî yani ' herhangi bir kitap'). Bu kuralın bazı istisnaları vardır.
a) Eğer kelimenin sonu önündeki 'e' sesini takip eden 'sessiz ÙØ§Ø¡' ile bitiyorsa Ù yazılmayıp ÙØ§Ø¡ nın üzerine hemze (Ø¡) konur. Örneğin Ù¾ÙØ¬Ø±Ù (pencera- pencere) kelimesinde durum böyledir: Ù¾ÙØ¬Ø±Û (pencerai).
b) Ù ile biten kelimelere bu belirsizlik ifade eden Ù eklenmez. Bu şekildeki bir kelimenin belirli mi yoksa belirli olmayan nesneyi kastedildiği akıştan (siyâk ve sibâk'tan) çıkarılır. ØµÙØ¯ÙÛ (sandelî-sandalye) gibi.
c) Eğer kelime med harfi olan harekesiz elif (ا)ve ya vav (Ù) ile bitiyorsa kelimenin sonuna ئ (î) eklenir. پا (pâ- ayak), پائ ve پار٠(pâru- tahta kürek), Ù¾Ø§Ø±ÙØ¦ gibi.
İki veya daha fazla isim birlikte kullanıldığı zaman en son gelen ismin sonuna Ù (î) getirilmesi hepsinin belirli olmadığını göstermeye yeterlidir. Örneğin ÙØªØ§Ø¨ Ù Ù
Ø¯Ø§Ø¯Û Ø¨Ù
٠داد (Kitâb u midâdî be-men dâd- Bana bir kitap ve bir kurşun kalem verdi.)
* Belirli olan bir şey dolaysız olarak kastedilen nesne ise kelimenin sonuna را (râ) eklenir. ÙØªØ§Ø¨Ø±Ø§ بÙ
٠داد ('Kitâbrâ be-men dâd' yani (O,) Kitabı bana verdi.) cümlesindeki gibi. Eğer birden fazla belirli şey dolaysız olarak nesne ise o zaman را (râ) yı sadece en sondaki kelimeye bitiştirmek yeterlidir. Ù
داد Ù ÙØªØ§Ø¨Ø±Ø§ بÙ
٠داد ('Midâd u kitâbrâ be-men dâd' yani 'Kurşun kalem ve kitabı bana verdi.') cümlesinde görüldüğü gibi.
Kişi zamirleri da dolaylı olmayan/direkt nesne olduklarında را (râ) ekini alırlar. Ù
Ù (men- ben) 'e را (râ) eklenince Ù düşer: Ù
را (mera- beni). ت٠(to- sen) de (râ) ekini alınca Ù düşer ve ترا (torâ- seni) olur.
***Kelime Hazinesi***
درخت (diraht) ağaç
Ø¨ÙØ¯ (bîd) söğüt
پا٠(pâk) temiz
Ù¾ÙØ± (pîr) yaşlı
Ù¾ÙÙ (pûl) para Parasız pulsuz kalmak deyiminde iki kere parasız kalınıyor demek.
گرب٠(gurbe) kedi Kedileri çok severim. İşte bu da İran kedisi yani Gurbe-i İranî'nin sitesi: Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor
Linki Görebilmek İçin Üye Ol veya Giriş Yap
)
شاد (şâd) mutlu Bu vatan uğruna canlarını feda eden gavur eline bırakmayan şehitlerimizin ruhu şâd olsun.
Ø§ÙØªØ§Ø¨ Ø Ø®ÙØ±Ø´Ùد (hurşîd, âfitâb) güneş
Ù
ا٠(mâh) ay
شب (şeb) gece
ذر٠بÙÙ (zerehbîn) büyüteç
ÙØ§Ø¯Ùد٠(nâdîde) görülmeyen
ÙØ§Ú¯Ùا٠(nâgehân) ansızın (zaman zarfı)
Ø²ÙØ¯Ù (zinde) canlı, hayatta olan Buradan yola çıkarsak hepimiz birer zinde gücüz .
Ù
رد٠(murde) ölü, cansız
Ù
رگ (merg) ölüm İran İslam Devriminin sloganlarından birisi de şudur: Ù
رگ بر اÙ
رÙÙØ§ (Merg ber Emrîka yani Amerika'ya ölüm!)
Ù
رغ (murg) kuş Ø³Û Ù
رغ (Si murg yani otuz kuş.)
Ø³ÙØ¨ (sîb) elma
*****************خدا Ø*Ø§ÙØ¸ (Hoda Hafız)***************************
« Son Düzenleme: Mayıs 09, 2014, 12:15:14 ÖS Gönderen: anemone » Logged
anemone
Üye
**
Karma: 16
Offline Offline
Mesaj Sayısı: 56
Ynt: ÙØ§Ø±Ø³Ù Ø¨ÙØ§Ù
ÙØ²ÙÙ
Farsça Öğrenelim
« Yanıtla #4 : Ağustos 25, 2008, 06:00:55 ÖS »
--------------------------------------------------------------------------------
درس ÚÙØ§Ø±Ù
(Ders-i Çehârom)
Dördüncü Ders
***Dil Bilgisi***
* İkinci derste bahsettiğimiz اÙÙ (în- bu) ve Ø¢Ù (ân- şu/ o) ile bitişik yazılan kimi kelimeler hakkında değinilmesi gereken bazı hususlar vardır.
a) اÙÙ (în) ve Ø¢Ù (ân) işaret sıfatı ya da işaret zamiri olabilir. İşaret zamiri olmalarına örnek:
Ø¢Ù ÚÙØ³Øª (Ân çist- Şu nedir?) ve اÙÙ ÚÙØ³Øª (În çist- Bu nedir?) cümlelerindeki gibi.
Bu örneklerde de görüldüğü üzere âneâ anlamındaki ÚÙ çi ile âdır âdir anlamı veren ek fiil است (est) birleşince ÚÙØ³Øª (çist) â¦nedir? diye yazılır.
b) Zamir olarak kullanıldıklarında Ø¢Ù (ân) iki şeyden daha önce bahsedileni اÙÙ (în) de daha sonra bahsedileni temsil eder.
c) İşaret sıfatı olduklarında niteledikleri sıfattan önce gelirler; tıpkı Arapça ÙØ°Ø§ / ÙØ°Ù ve Türkçeâdeki bu şuâda olduğu gibi. Örnek: Ø¢Ù ÙØªØ§Ø¨ (Ân kitâb) Şu kitap , اÙÙ Ù
ÙØ² (În mîz) Bu masa.
d) Nitelenen kelimenin sessiz ile başlaması şartıyla Ø¢Ù sıklıkla kendinden sonraki kelimeye bitişik yazılır. Örnek: Ø¢ÙÙØªØ§Ø¨ (ânkitâb) Şu kitap.
e) است (est) sessiz bir kelime ile bitişince başındaki ( ا ) elif düşer. Örnek: ÙØªØ§Ø¨Ø³Øª (Kitâbest) â¦kitaptır.
* Ø¢ÙØ¬Ø§ (âncâ- Şurası/Orası) ve اÙÙØ¬Ø§ (încâ â Burası)* da olduğu gibi son harfi ( ا ) elif olan bir kelimeyle birleştiğinde; yine üçüncü tekil şahıs zamir ا٠(û- o) gibi son harfi (Ù)vav olan bir kelimeyle birleştiğinde است (est) teki ( ا ) elif te düşer. Ø¢ÙØ¬Ø§Ø³Øª (Âncâst â O şuradadır/oradadır) ve Ø§ÙØ³Øª (Ûst- (O) Odur. Bu cümle, İngilizce daha iyi anlaşılabilir: It ıs he/she.) Benzer bir şekilde bazen de ikinci tekil şahıs zamir ت٠(to- sen) ya birleşince de bazen ( ا ) elif düşer: ØªÙØ³Øª (Tost â O, sensin.)
* است (est)âin bitiştiği kelimenin sonunda (Ù) ya varsa ( ا ) elif düşer. ÙØªØ§Ø¨Ùست (Kitâbist- O bir kitaptır.) gibi.
g) İsmin âe halini ifade eden neye kime sorularının cevabı olan (بÙ) be de genellikle sonraki kelimeye bitişik yazılır. Örnek: بآ٠(be ân- şuna/ona) باÙÙ (be în- buna) ve با٠(be û- ona) gibi. Bazı yazarlar araya dâl (د) koydukları vakidir: بدا٠(bedân) بدÙÙ (bedûn) gibi.
* جا (câ) 'yer, mekan' demektir.
***Kelime Hazinesi***
Ø¬ÙØº (çîğ) çığlık.
ØªÙØ² (tîz) keskin Tiz sesli deriz ya.
Ú¯ÙØ´ (gûş) kulak
گا٠(gâh) yer
ÙÙØ¬ (kûç) göç
ÙØ§Ù
(kâm) arzu, istek. Hey gidi Dünya! Bir zamanlar üzerinde 'Gülelim oynayalım kâm alalım dünyadan' diyordu Nedim.
Ø´ÙØ± (şîr) aslan
Ù
ÙØ´ (mûş) fare
راÙ
(râm) evcil, uysal
ÙÙÙÙ (kohne) eski, kullanılıp eskitilmiş
گرا٠(gerân) pahalı, değerli
ارزا٠(erzan) ucuz
Ø¬ÙØ§Ù (cevân) genç
ÙÙØ¬Ù (kûçek) küçük
بزرگ (bozorg) büyük
ÙÙ (nû) yeni. Biz nevruz diyoruz onlar nû-rûz (yeni gün).
بد (bed) kötü. Beter (Farsça بتر (bed-ter aslından, 'better' yani daha kötü) olsun diye söylenen beddua buradan geliyor.
Ø§ÙØ³ØªÙ (âheste) yavaş
بر٠(berf) kar
بارا٠(bârân) yağmur
**********************خدا Ø*Ø§ÙØ¸ (Hoda Hafız)*************************
« Son Düzenleme: Mayıs 09, 2014, 12:17:17 ÖS Gönderen: anemone » Logged
anemone
Üye
**
Karma: 16
Offline Offline
Mesaj Sayısı: 56
Ynt: ÙØ§Ø±Ø³Ù Ø¨ÙØ§Ù
ÙØ²ÙÙ
Farsça Öğrenelim
« Yanıtla #5 : Eylül 06, 2008, 11:42:22 ÖS »
--------------------------------------------------------------------------------
- - - Güncellendi - - -
Dilciler Farsça Öğrenme yazın çıkacaktır.