Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Kullanıcılar
Şu anki ziyaretçiler
Akademikpersonel.org
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Yeni mesajlar
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Uygulamayı yükle
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
Akademik Personel
Araştırma Görevlisi
Araştırma Görevlisi Olmanın Anlamsızlaşması
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Arafta" data-source="post: 497654" data-attributes="member: 102027"><p>Evet, araştırma görevliliği gerçekten anlamsızlaştı gibi görünüyor. Ama bunun bir nedeninin de biz araştırma görevlileri olduğunu düşünüyorum. Çünkü hiçbir kanun nizam bilmeyen yöneticilerin yönlendirmelerine uyuyoruz verilen işleri yapıyoruz, nitekim biz de kanun nizam bilmiyoruz. Oysa kanun maddesinde açıkça "araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olan ve yetkili organlarca verilen ilgili diğer görevleri yapan öğretim elemanıdır." şeklinde tanımlanmış araştırma görevliliği. Araştırma görevlisine araştırma, inceleme ve deneyle ilgili olmayan hiçbir iş verilemez, dolayısıyla eğitim-öğretim faaliyetleriyle ilgili işler de verilemez. Bu işlerin tamamını öğretim üyelerinin ve görevlilerinin yapmaları gerekir. Örneğin araştırma görevlisi gözetmenlik falan yapmaz ama bu mümkün mü? hadi hep bir ağızdan "hayır" diyelim. Aslında olması gereken bu ama yapmıyorlar ve yaptıramıyoruz. Bunu yaptıracak cesareti ÖYP'liler de bir miktar görüyordum, çünkü kendi haklarıyla yerleştikleri için özgüveni yüksek olanlar vardı. Ama hocalar bunlar bizi dinlemiyor, ayak işlerimizi yaptıramıyoruz diye YÖK'e baskı yapıp kaldırttılar ÖYP'yi. Diğer araştırma görevlileri ise Dekanlıklar tarafından alındıkları için hep bir minnet borcu hissedip seslerini çıkarmıyorlar. Zaten bilmiyorlar da, çünkü kanun bilmeyen üstleri tarafından sürekli araştırma görevlileri her konuda yardımcı olur diye empoze edilip, kabullendiriliyorlar. Tüm araştırma görevlileri de ilerde öğretim üyesi olurken problem yaşamayayım diye her şeye sabrediyorlar. </p><p>İşte tam bu noktada belirtmek istiyorum ki, arkadaşlar artık her hukuksuzluğa karşı sabreden bir araştırma görevliliği anlamsızlaştı. Artık tüm alımlar 50/d ve bunlardan sadece %20'si aynı üniversitede kadro alabilir, o da üniversite isterse. Halihazırda 33/a'lı olanlar ise Norm kadroya takılacaklarından kimseye minnet duymamalarını ve her işin kendisine verilemeyeceğini artık mevzuatı iyi bir şekilde öğrenerek yapmalarını tavsiye ederim.</p><p></p><p><span style="color: grey">- - - Güncellendi - - -</span></p><p></p><p></p><p></p><p>Hakikaten çok garip ki iyi çalışıp mezun olanın ilişiği kesiliyor, uzatan bitirmeyen işine devam ediyor. Yani çalışan cezalandırılıyor ya da cezalandırılmamak için eğitimini tamamlamıyor. YÖK'ün bir an önce Dr. Öğr. Üyesi alımlarında ilanlara açıklama ve farklı şartlar konulmasını yasaklaması gerekir ki sadece işini yürütenler değil herkes başvuru yapabilsin ve kadroyu hak eden alsın. Böylece adamı olmayan çalışkan insanların engellenmesine müsaade edilmesin.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Arafta, post: 497654, member: 102027"] Evet, araştırma görevliliği gerçekten anlamsızlaştı gibi görünüyor. Ama bunun bir nedeninin de biz araştırma görevlileri olduğunu düşünüyorum. Çünkü hiçbir kanun nizam bilmeyen yöneticilerin yönlendirmelerine uyuyoruz verilen işleri yapıyoruz, nitekim biz de kanun nizam bilmiyoruz. Oysa kanun maddesinde açıkça "araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olan ve yetkili organlarca verilen ilgili diğer görevleri yapan öğretim elemanıdır." şeklinde tanımlanmış araştırma görevliliği. Araştırma görevlisine araştırma, inceleme ve deneyle ilgili olmayan hiçbir iş verilemez, dolayısıyla eğitim-öğretim faaliyetleriyle ilgili işler de verilemez. Bu işlerin tamamını öğretim üyelerinin ve görevlilerinin yapmaları gerekir. Örneğin araştırma görevlisi gözetmenlik falan yapmaz ama bu mümkün mü? hadi hep bir ağızdan "hayır" diyelim. Aslında olması gereken bu ama yapmıyorlar ve yaptıramıyoruz. Bunu yaptıracak cesareti ÖYP'liler de bir miktar görüyordum, çünkü kendi haklarıyla yerleştikleri için özgüveni yüksek olanlar vardı. Ama hocalar bunlar bizi dinlemiyor, ayak işlerimizi yaptıramıyoruz diye YÖK'e baskı yapıp kaldırttılar ÖYP'yi. Diğer araştırma görevlileri ise Dekanlıklar tarafından alındıkları için hep bir minnet borcu hissedip seslerini çıkarmıyorlar. Zaten bilmiyorlar da, çünkü kanun bilmeyen üstleri tarafından sürekli araştırma görevlileri her konuda yardımcı olur diye empoze edilip, kabullendiriliyorlar. Tüm araştırma görevlileri de ilerde öğretim üyesi olurken problem yaşamayayım diye her şeye sabrediyorlar. İşte tam bu noktada belirtmek istiyorum ki, arkadaşlar artık her hukuksuzluğa karşı sabreden bir araştırma görevliliği anlamsızlaştı. Artık tüm alımlar 50/d ve bunlardan sadece %20'si aynı üniversitede kadro alabilir, o da üniversite isterse. Halihazırda 33/a'lı olanlar ise Norm kadroya takılacaklarından kimseye minnet duymamalarını ve her işin kendisine verilemeyeceğini artık mevzuatı iyi bir şekilde öğrenerek yapmalarını tavsiye ederim. [COLOR="grey"]- - - Güncellendi - - -[/COLOR] Hakikaten çok garip ki iyi çalışıp mezun olanın ilişiği kesiliyor, uzatan bitirmeyen işine devam ediyor. Yani çalışan cezalandırılıyor ya da cezalandırılmamak için eğitimini tamamlamıyor. YÖK'ün bir an önce Dr. Öğr. Üyesi alımlarında ilanlara açıklama ve farklı şartlar konulmasını yasaklaması gerekir ki sadece işini yürütenler değil herkes başvuru yapabilsin ve kadroyu hak eden alsın. Böylece adamı olmayan çalışkan insanların engellenmesine müsaade edilmesin. [/QUOTE]
İnsan doğrulaması
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
Akademik Personel
Araştırma Görevlisi
Araştırma Görevlisi Olmanın Anlamsızlaşması
Üst