Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Kullanıcılar
Şu anki ziyaretçiler
Akademikpersonel.org
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Yeni mesajlar
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Uygulamayı yükle
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
Akademik Personel
Akademik Personel Atama Kriterleri ve Yönetmelikle
Doçentliğe Başvurunun Önündeki Engel
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Öypsıkıntısı" data-source="post: 266526" data-attributes="member: 22473"><p>Anlıyorum. Neden size bu daha makul geliyor? Yanlış anlaşılma olmasın hesap sorar gibi sormuyorum <img src="data:image/gif;base64,R0lGODlhAQABAIAAAAAAAP///yH5BAEAAAAALAAAAAABAAEAAAIBRAA7" class="smilie smilie--sprite smilie--sprite1" alt=":)" title="Smile :)" loading="lazy" data-shortname=":)" />.. sadece düşüncenizi merak ediyorum. belki benim göz ardı ettiğim bir durum olabilir.</p><p></p><p><span style="color: grey">- - - Güncellendi - - -</span></p><p></p><p></p><p></p><p>Gerçekten çok enteresan bir durum. Bir insanın yapmış olduğu başarılar (çalışmaları yayınları, projeleri vs.) doktora unvanı öncesi bile olsa nasıl göz ardı edilebilir? Doktora sonrası istenmesinin amacı nedir ki? Bir kişi doktorasını tamamladıktan sonra yapacağı yayını doktora öncesinde yaparsa kendi lehine değil aleyhine bir durum oluyor. Neden aleyhinde olduğunu kısaca belirteyimki zihinlerimizde soru işareti kalmasın. Aldığımız 2300 liralık maaşla ev geçindirip, aynı zamanda yayın yapmak her babayiğidin harcı değil, eğer bunun meyvesini gelecekte yiyemeyecekse bir akademisyen bu kişinin aleyhine bir durum oluşturuyor. Aslında bakıldığında gerçekten üzücü ve komik bir durum. Doktorasını tamamlamamış ancak aklına gelen fikirleri doçent veya profeslükte puan kazanamayacağı için kullanmayan bir bilim insanın önünde bir çok olumsuzluk oluşacaktır (örneğin, aklına gelen yaklaşımların, modellerin, konunun eskimesi, kişide oluşabilecek isteksizlik vs. vs.) (tabi burada şunu belirtmekte fayda var "bu zihniyete sahip bireylerden bilim insanı olur mu?" sorusu muhakkak bazı arkadaşlarım tarafından sorulacaktır ancak sistem ve çevre koşulları insanları yönlendirir. Kaldı ki ülkemizde akademisyenlerin aldığı maaş bellidir. Bu maaşla (özellikle araştırma görevlilerinin) akademik çalışma gayreti içinde olan insanların ödüllendirilip teşvik edilmesi, önlerine saçma engeller konulmaması gerekir. İnsanın erken yaşta başarılı olması takdir edilmesi gerekirken engel konması çok saçma bir uygulamadır. Aynı şekilde profesör olmak istendiğinde de doçentlik sonrası belli bir çalışma zorunluluğu vardır.</p><p></p><p>Vahdet hocam biliyorum bu aralar akademikzam münasebetiyle oldukça yoğun günler, haftalar belki de aylar geçirdiniz, geçiriyorsunuz ve geçireceksiniz. Ancak müsait olduğunuz bir zaman bu konuyu da gündeminize almanız gelecekteki biz akademisyenler için faydalı olacaktır kanaatindeyim.</p><p></p><p>Bu uygulamanın mantıklı olduğunu düşünen arkadaşlar da nedenleriyle birlikte fikirlerini paylaşırlarsa bizlerde eksiğimi tamamlamış oluruz.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Öypsıkıntısı, post: 266526, member: 22473"] Anlıyorum. Neden size bu daha makul geliyor? Yanlış anlaşılma olmasın hesap sorar gibi sormuyorum :).. sadece düşüncenizi merak ediyorum. belki benim göz ardı ettiğim bir durum olabilir. [COLOR="grey"]- - - Güncellendi - - -[/COLOR] Gerçekten çok enteresan bir durum. Bir insanın yapmış olduğu başarılar (çalışmaları yayınları, projeleri vs.) doktora unvanı öncesi bile olsa nasıl göz ardı edilebilir? Doktora sonrası istenmesinin amacı nedir ki? Bir kişi doktorasını tamamladıktan sonra yapacağı yayını doktora öncesinde yaparsa kendi lehine değil aleyhine bir durum oluyor. Neden aleyhinde olduğunu kısaca belirteyimki zihinlerimizde soru işareti kalmasın. Aldığımız 2300 liralık maaşla ev geçindirip, aynı zamanda yayın yapmak her babayiğidin harcı değil, eğer bunun meyvesini gelecekte yiyemeyecekse bir akademisyen bu kişinin aleyhine bir durum oluşturuyor. Aslında bakıldığında gerçekten üzücü ve komik bir durum. Doktorasını tamamlamamış ancak aklına gelen fikirleri doçent veya profeslükte puan kazanamayacağı için kullanmayan bir bilim insanın önünde bir çok olumsuzluk oluşacaktır (örneğin, aklına gelen yaklaşımların, modellerin, konunun eskimesi, kişide oluşabilecek isteksizlik vs. vs.) (tabi burada şunu belirtmekte fayda var "bu zihniyete sahip bireylerden bilim insanı olur mu?" sorusu muhakkak bazı arkadaşlarım tarafından sorulacaktır ancak sistem ve çevre koşulları insanları yönlendirir. Kaldı ki ülkemizde akademisyenlerin aldığı maaş bellidir. Bu maaşla (özellikle araştırma görevlilerinin) akademik çalışma gayreti içinde olan insanların ödüllendirilip teşvik edilmesi, önlerine saçma engeller konulmaması gerekir. İnsanın erken yaşta başarılı olması takdir edilmesi gerekirken engel konması çok saçma bir uygulamadır. Aynı şekilde profesör olmak istendiğinde de doçentlik sonrası belli bir çalışma zorunluluğu vardır. Vahdet hocam biliyorum bu aralar akademikzam münasebetiyle oldukça yoğun günler, haftalar belki de aylar geçirdiniz, geçiriyorsunuz ve geçireceksiniz. Ancak müsait olduğunuz bir zaman bu konuyu da gündeminize almanız gelecekteki biz akademisyenler için faydalı olacaktır kanaatindeyim. Bu uygulamanın mantıklı olduğunu düşünen arkadaşlar da nedenleriyle birlikte fikirlerini paylaşırlarsa bizlerde eksiğimi tamamlamış oluruz. [/QUOTE]
İnsan doğrulaması
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
Akademik Personel
Akademik Personel Atama Kriterleri ve Yönetmelikle
Doçentliğe Başvurunun Önündeki Engel
Üst