Yurtdışı Doktoralı Aday Memurlarımız!

Abbas Güçlü
Hemen her şeye çok iyi başlıyor, çok kötü bitiriyoruz.
Bu konuda onlarca, hatta yüzlerce örnek sıralayabiliriz ama biri var ki insanın bindiği dalı kesmesi diye buna denir.
Bilimde yol kat etmeden uluslararası arenada birinci lige yükselmemiz ve refah toplumu olmamız mümkün değil.
Güzel bir başlangıç yaptık, ülkemizin dört bir yanını üniversitelerle donattık.
Onunla da yetinmedik, mastır ve doktora için yurtdışına 5 bin gencimizi gönderdik.
Peki sonuç?
Tam bize göre!
Liyakati takan yok!
“ ‘Beş yılda beş bin hayal kırıklığı!’ yazınız biz MEB bursluları arasında büyük yankı uyandırdı.
Çok sıkıntımız var ama en önemli sıkıntılardan biri de şu:
Geçirilen onca stresli yıldan sonra Türkiye’ye dönmeye başladık.
Yani dağları, okyanusları aşıp, o zor yıllar bitti derken, aştığımız o dağlar, gerçekten de hiçbir şeymiş.
Mastır ve doktoramı yurtdışında yapıp ülkeme isteyerek döndüm.
Uluslararası birçok makale yayımladım, konferanslara katıldım.
Kendimce iyi işler yaptım. Türkiye’ye döndüm ve üniversiteme akademisyen olarak atanabilmek için MEB’den görev talep ettim.
Fakat 3 ay boyunca beni üniversiteme yerleştiremediler.
3 ayın bitimine bir hafta kala yani tazminat ödememin düşmesine 1 hafta kala, beni MEB’e düz memur olarak bile değil, ‘aday memur’ olarak atadılar.
Mühendislik alanında mastır ve doktora yaptım. 3-4 ay önce dünyayı değiştireceğime inanırken, kendimi aday memur olarak buldum. 3 aydan fazladır da aday memur olarak MEB’de çalışıyorum.
Bu arada akademik olarak hiçbir şey yapamıyorum tabii ki.
Aday memurun aldığı ücret 2 bin 79 TL. Bizi yerleştirmeleri gereken pozisyonda alınan maaş ise 3 bin 900 TL ve ek ders ücretiyle beraber 5 bin TL’yi bulur.
Tabii proje çalışmalarında bulunursak maaşım 6 bin 500 TL’yi aşar.
‘Devletimiz bizi aday memur çalıştıracak kadar zengin’ ise ne mutlu ona!
Devlet bizi yetiştirmek için kişi başına yaklaşık 300 bin dolar ya da yaklaşık 1 milyon TL harcadı. Ve şimdi bizi aday memur olarak çalıştırıyor.
‘Bize acıyorlar!’
Yaşadığımız duruma bakıp bize acıyan, gülüp alay eden iş arkadaşlarımız var. Aday memur olarak çalışmamız zorunlu. Zira ben üniversiteden kadro gelene kadar bekleyeceğim diyemiyorsunuz çünkü tazminata düşüyorsunuz.
Yurtdışında, yabancı ülkelerden gelen arkadaşlarımız vardı. Beraber doktoramızı bitirdik. Onlar da başka ülkelerin bursuyla geldiler, eğitimlerini tamamlayıp döndüler. Bir hafta sonra da kendi işlerine başladılar.
Bizim o ülkelerden neyimiz eksik ki dönen genç beyinler hemen yerlerine atanmıyor?
Bu genç beyinlerin yurtdışı doktoralarını ne zaman bitirecekleri çok önceden biliniyor. YÖK ve MEB bunun ön çalışmasını neden yapmaz ve gelir gelmez kim nereye atanacaksa atamaz?
Bizim aday memur olarak fotokopi çekmemiz normal gibi görünebilir ama bizim yapacağımız işi ‘liseden mezun’ hatta bazı durumlarda ‘ortaokuldan mezun’ memurluk bekleyen yüz binlerce insan pek tabii yapabilir. Biz ne sıkıntılar çekerek üniversite okuduk, MEB bursunu kazandık, dil öğrendik, mastır ve doktora yaptık senelerce ailelerimizden ayrı bayramlar geçirdik. Onlarca uluslararası makaleler, konferanslar, sempozyumlar, vs…
Sonuç: ADAY MEMURSUN!”
Özetin özeti: Enerjimizi keşke çok daha iyi değerlendirebilsek!..
Kaynak: Milliyet
Esra adli kullaniciya sesleniyorum. Lutfen agzinizi toplayarak yorum yapalim. Ayrica bu insanlar senelerini veriyor doktora bitirmek icin yurtdisinda. Senin tuzun kuru oldugu belli. Terbiyesizce yazinizi buraya cikaran editorede sitemlerimi belirtiyorum. Bu konunun muhatabi insanlar seni dava etmeli hakaret iceren sozleriniz icin…
Mesaj gözümüzden kaçmış hocam, kaldırdık. Teşekkür ederiz.
Rafet ve Tibet isimli gizli işsiz arkadaşlara sesleniyorum. Bilmediğiniz konuda yorum yaparak hem kendi zamanınızı hem de bizlerin zamanını çalmayın. Konuşmasını biliyorsan konuş ibret alsınlar, konuşmasını bilmiyorsan sus adam sansınlar. Diyeceğim ama sizin için pek faydası olmaz malum ağaç yaş iken eğilir demiş atalar bu saatten sonra sizden ne köy olur ne kasaba
Alperciğim sana acımaktan başka bişey yapamıyorum…Geçer geçer hadi üzülme…bunu da atlatırsın canım benim..çok üzüldüm gerçekten haline :D..Keşke sen de benim gibi olabilseydin de boşuna doktora master yapıp aynı maaşı alacak duruma düşmezdin..neyse sana bol şanslar diliyorum,şeytanın bol olsun canım kardeşim.
yurtdidina doktotaya bu kadar kisi gonderilmesi gereksiz onun yerine doktora sirasi arastirma ve post doktoraya agirlik verilmeli.ulkenin kaynaklari heba ediliyor bosu bosuna yurtdisinda okutuluyorlar
tibet konuya yabancı olduğun belli. her konuda yorum yapmak zorunda değilsin emin ol ?
Yorum yapıyorum çünkü konuya yabancı değilim. Sanırım siz 657 sayılı devlet memurları kanununa yabancısınız.
Salak salak iş yapıyorlar, sizi memur olarak atıyacaksa neden okadar masraf edip yurt dışına gönderdiler. Ama sorsanız MEB övünerek anlatır bunlar, yurt dışına şukadar kişi gönderdik yüksek lisans, doktora yaptırdık diye, demez ki bu adamları masa başı memur yaptık ülkeye bir faydası yok diye.
O ZAMAN BU PROGRAMI SEÇMEYİN,SİZE ZORLA KAFANIZA TABANCA MI DAYADILAR GİDECEKSİN YURTDIŞINA DOKTORA YAPIP GELECEKSİN DİİYE!!HERKKESİN AKLI VAR AMA ANLAŞŞILAN KENDİNE YETMİİYOR…
Programi secerken yapmis oldugun bir anlasma var cok bilmis. Sana demiyorlarki sen doktorani bitirnce biz anlasmamizdan cayacagiz. Geri donumler daha yeni basladi. Bilip bilmeden millete olmayan aklini satma.
657’ye uygun olarak aday memur olarak görevlendirilmişsiniz. Adaylık bir yıl sonra kalkar ve asil memur olunur. İstediğiniz ortamı bulamadığınızı biliyorum ama yukarıdaki yazıda mağduriyet yok. Hatta asil memur olduktan sonra, yurtdışı doktoralı biri olarak memur kelimesinden nefret etmeniz de büyük bir olasılık.