Yüksek ‘Pasif’ Lisans

Ulusal Tez Merkezi’nin Haziran 2015 istatistiklerine göre 19 bin 297 yüksek lisans tezi yazılan Gazi Üniversitesi, önemli bir sorunla karşı karşıya. Rektör Prof. Dr. Süleyman Büyükberber’in verdiği bilgiye göre, beş enstitüsü bulunan üniversitede toplam 21 bin 450 yüksek lisans ve doktora öğrencisi var.
Ancak her enstitüde birçok programda yüzde 7-53 oranında öğrenci pasif durumda. Yani programa kayıtlı ancak ücret yatırmıyor, tezini tamamlamıyor. Üniversiteden atılma da olmadığı için bu öğrenciler, Rektör Büyükberber’in deyimiyle “sayıları giderek artan kalitesiz bir kitle”ye dönüşüyor. Prof. Dr. Büyükberber’e göre çözüm, başarısız olan ya da devam etmeyen öğrencilerin belli bir süre sonunda üniversiteyle ilişiğinin kesilmesi. Bu durum ayrıca Gazi Üniversitesi fen bilimleri Enstitüsü’nce 35 anabilim dalı başkanlığı ile görüşülerek hazırlanan ‘Lisansüstü Eğitim – Öğretim Faaliyetleri Durum Tespit Raporu ve Öneriler’ raporu ile belgelendi. Rapora göre sadece Fen Bilimleri Enstitüsü’nde yüksek lisans ve doktora programına kayıtlı öğrenci sayısı 6 bin 283. Bunların 5 bin 88’i yüksek lisans, 1195’i doktora öğrencisi. Fakat öğrencilerin 3 bin 405’i yani yüzde 54.18’lik bölümü pasif veya yarı pasif durumda. Rapor ve çözüm önerileri YÖK’e sunuldu.
EĞİTİMİ GERİYE GÖTÜRÜR
Üniversiteye bağlı beş enstitüde aynı sorunun yaşandığını belirten Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Büyükberber, lisansüstü eğitimde yaşanan sorunları şöyle anlattı: “Fen Bilimleri Enstitüsü bir rapor hazırladı. Ancak diğer beş enstitü de aynı sorunla karşı karşıya. Gazi Üniversitesi’nde şu anda 21 bin 450 yüksek lisans ve doktora öğrencisi var. YÖK’ün yüksek lisans ve doktorada danışman başına düşen öğrenci sayısını 12 (yüzde 50 artış ile 18) ile sınırlandırması bir zaruret olarak ortaya çıkmıştı, anlamlıydı ve kalite güvencesi için düşünülmüştü. Ancak yükseköğretimden atılmanın kaldırılması nedeniyle kaydını silemediğimiz ancak ücret yatırmayıp ders almayan, pasif dediğimiz öğrencilerin birçok anabilim dalında yüksek oranlara ulaşmasına neden oldu. Bu pasif öğrenci rakamları artmaya da devam edecek çünkü kayıt silemiyoruz. Öğrenci aniden ders almaya karar verir, aktif duruma geçmek isterse planlarımız altüst oluyor. Bu sınırlama pek çok enstitüyü 1-2 yıl içinde tıkayacak ve yükseköğretimde asıl bilginin üretildiği lisansüstü eğitimi geriye götürecek. Çözüm için makul bir süre sonunda başarılı olamayan öğrencinin üniversiteden uzaklaştırılması gerekiyor.”
ÖNERİ: İLİŞİKLERİ KESİLSİN
Fen Bilimleri Enstitüsü raporunda yer alan çözüm önerileri şöyle:
– Lisansüstü eğitim-öğretimde kalitenin artması için ‘başarısız öğrencilerin ilişiklerinin kesilmesi’ gerek.
– Öğretim üyesi başına verilen öğrenci sayısı ile ilgili kısıtlamaların kaldırılması veya bazı yetkilerin enstitü yönetimine veya anabilim dalları akademik kurullarına verilmesi konusu gözden geçirilmeli.
– İkinci danışman atamalarında öğretim üyesi olma şartı değiştirilmeli ve doktora derecesine sahip sanayicilerden faydalanılacak yeni yaklaşımlar belirlenmeli.
Öğrenciler neden gitmiyor?
– Erkek öğrencilerin çoğu askerlik tecili için lisansüstü eğitim programlarına başvuruyor fakat devam etmiyorlar.
– Afla gelen öğrencilerin birçoğu kayıt yaptırsa dahi lisansüstü eğitimini sürdürmüyor.
– Bir kısmı iş değişimi nedeniyle devam edemiyor.
Kaynak: Hürriyet
birkiüçtıp,,,herşeyi özetlemişsin,,,,süpersin eline sağlık
Hiç iyi bir çözüm önerisi sunmamışlar. Bence yüksek lisans yada doktora yapan memurlara tezlerini yazmaları için 1 yıl izin verilmeli. Yine de mazeretsiz bitiremiyorlarsa öyle ilişikleri kesilmeli. Hem işi hem eğitimi aynı anda götürmek çok zorluyor.
Neredeyse tüm tezleri baştan aşağı intihal olan, danışmanları okulun yolunu bilmeyen, akademik personeli döne döne aynı makaleyi isim değiştirip bastıran, birbirine anlaşmalı ithaf yapan akademik kadrosu için de yapmışlar mı araştırma? Akademik olarak bu da kendi kendini kontroldür, merak ettim şimdi böyle mi diye?
Bu sene lisansüstü başvuruları tam efsane olmuş bir okul gazi. Elimizdeki diplomalarda yazan puanı beğenmedi beyefendiler, gitmişler belge onaylama memuru koymuşlar. Orada belgeler yök tablosuyla tekrar belirleniyor ve 7-8 puan fark oluyor. Zaten olması gereken buydu,ösym hep buna dikkat ediyor. Hadi bizim 70 geçme notu ile hakkımız yendi. Peki gazi üniversitesi bu senemi aklın başına geldide böyle bir uygulama başlattın. Bir bölüme 12 kişi alacaksın, 36 kişiyi mülakata çağıracaksın. Ama 450 kişiden belge istiyorsun. Ne perhiz ne lahana turşusu. Ondan sonra olur tabiki bir günde 2000 kişilik başvuru, yetişemezsin. Üniversite değilsiniz, yüksek lise bile olamazsınız..
Ali bey peki ön kayıt sırasında yazdığımız puanların doğruluğunu nasıl tespit edecekler? Sınava çağrılacak ilk kişilerden bir kaçının puanını yüksek yazarak çağrılmayan insanların hakkını yememesi için bu yerinde bir uygulama bence
Birkiuctip cok haklisin. Her cumlene katiliyorum
Neymiş efendim lisansüstü eğitimin kalitesi düşüyormuş o zaman sen de kontenjanları sınırla ve bu zamana kadar nerdeydin ? Bu kadar öğrenci bir günde mi birikti sanki ? Uzatanlardan mislisiyle öğrenim harcı alırken iyiydi di mi ama. Erkek öğrenciler askerlik tecili için başvuruyormuş tabii ki tecil için başvuruyorlar. Bölüme girerken allıyonuz pulluyonuz okurken sen çok büyüksün okul bitince kimse kimsenin yüzüne bakmıyo. Yaşın gelmiş iş bulman evlenmen lazım bi de askerlik geliyo gidip gel yine işsizsin tabii mühendislik okuduysan daha fena durum. En azından tecil yapayım da bi kpss ales yds sınavlara gireyim puanım olsun diyosun o da böyle birilerinin gözüne batıyo. O gözüne battığın takım elbiseli göbekli amcalar ise zamanın da hiç kpss yds ales görmeden mezun olup direk işe başlamış anlar mı senin halinden öl geber onlara ne? Onlar bu sene de yeni öğrencilerine hoşgeldiniz sefalar getirdiniz demeye devam edecek. Bi de yüksek veya doktora yapmak normal öğrencilik gibi mi sanki ? Hergün ders mi var? Lisansı bitirdikten sonra belli bi yaşa gelmişsin çalışıpğpara kazanman gerekiyo işi bırakıp haftada bir veya iki kere hocanın bir saatlik nutkunu dinlesen eline ne geçcek ? Git gel yol parası kayıp çalışmadığın için de boşta gezmek, gss prim borcu ayrı zarar. Yüksek lisans ve doktora yapmanın sayın rektörün beklediği gibi bir anlamının olması için ÖYP kapsamında veya cari araştırma görevlisi olmak gerekir. Çünkü hiç kimse başka türlü para ve gelecek kaygısı yaşamadan lisansüstü eğitimine devam edemez ya da bir iş bulup fazla gelip gidemeden bitirmeye çalışır o da böyle haber olur. Gençlerin hayatlarından ellerinizi çekin artık sizden yardım istemiyoruz bari köstek olmayın.